Next
Previous

18 Aralık 2012 Salı

0

MODADA ARINMA VE ŞEFFAFLIK ÇAĞI

Posted in , , , ,
  2000’li yılların başından itibaren kanser vakalarında görülen artış, sağlık konusunda kaygıları artırırken hepimizi işlenmiş gıdalardan kurtlu elmalara, ev eriştesine ve doğal çaylara geçiş yapmaya zorladı. Bir yandan organik beslenme ve detoks çılgınlığı içerisinde vücudumuzu zehirli maddelerden arındırma çabasındayken üzerimize giydiklerimizde uygulanan yöntemlerden kullanılan malzemelere yatan gizli tehlikeleri göz ardı etmemiz artık mümkün değil.
Çevre sorunlarına duyarlılığıyla bilinen Greenpeace organizasyonunun 20 Kasım 2012 tarihinde Pekin’de yayınladığı moda endüstrisinde kullanılan zehirli kimyasallara yönelik raporu ve ürünlerinde bu kimyasalları kullanan markalara savaş açan kampanyası yalnızca 8 günde yaklaşık 315,000 katılımcı topladı. Söz konusu firmalardan İspanyol tekstil devi Zara, kampanyanın 8.inci gününde resmi bir açıklama yaparak Greenpeace’in 2011 yılından beri sürdürdüğü acil çözüm çağrısına cevap verdi. Zara'nın 28 Kasım 2012 tarihinden itibaren 2020’ye kadar marka ve tedarik zincirinden bir takım zararlı kimyasal madde grubunu çıkarması yönündeki sözü son dönemde popülaritesini artıran eko-giyim trendi ve Stella McCartney gibi önemli tasarımcıların organik giyime verdiği önemle beraber moda dünyasında daha doğal ve sağlıklı bir dönemin başlangıcı için bir kilometre taşı olarak görülüyor.
Gardroplarda Yatan Gizli Mesaj
Her gün gardrobumuzu açıp giydiğimiz kıyafetler yalnızca dış etkenlerden korunmak amacıyla üzerimize yapışan kumaş parçalarından ibaret değil. Bugün giyim tarzı ve moda anlayışı hayat tarzımızı ve dış dünyaya vermek istediğimiz mesajı iletmenin en önemli araçlarından biri olarak kullanılıyor. Lady Gaga’nın “telephone” klibi ilk yayınlandığında, bigudi yerine kullandığı boş içecek kutuları geri dönüşüm konusunda toplumu bilinçlendirdiği için takdir toplamıştı. Harry Potter filmleri ile ün kazanan genç aktris Emma Watson’ın ekolojik malzemelerden üretilmiş parçalardan oluşan markası da “moda kurbanı” olmamak için ünlülerin gösterdiği çabanın ve topluma verdikleri mesajın en önemli örneklerinden biri.
Tekstil endüstrisi de bu etkilerin farkına vararak artık ürettikleri koleksiyonlarda polyester ve plastik gibi malzemelerden vazgeçerek doğal malzemelere hak ettikleri değeri vermeye başladılar. Plastik poşetler yerlerini annelerimizin pazar torbalarını andıran doğal pamuk veya kenevirden üretilen çantalara bırakırken, naylon karışımı barındıran saten gömleklerden onlarca bulundurmak yerine doğal ipekten üretilmiş bir gömlek ve kaşmir bir kazak gelecek nesillere de aktarılacak ve yaşayacakları dünyanın sürdürülebilirliğini sağlayacak bir yatırım olabilir.
Bununla beraber, giyimde ekolojik ve organik seçimler yapmak, semtinize kurulan organik pazarından yaptığınız alışveriş kadar pahalı bir tercih olmak zorunda değil. Kalın örgü kazaklar ve dantel motifler son bir kaç sezondur modada hâkimiyetini sürerken kendi seçeceğiniz doğal yün ve ipliklerden elde üretilmiş ve size özel parçalar yaratarak da kimyasallardan uzak duracağınız bir “moda detoksu” uygulamanız mümkün.